-
1 bitmek
1. vi1) ( tükenmek) enden, alle sein\bitmek bilmemek nicht enden wollen\bitmek bilmeyen alkış nicht enden wollender Beifall\bitmek tükenmek bilmemek unerschöpflich seinbenzin bitti das Benzin ist allefilm bitti der Film ist zu Endesigaram bitti meine Zigaretten sind allesonu iyi/kötü \bitmek ein gutes/böses Ende nehmen2) ( süre) ablaufen3) ( çok yorulmak) alle sein, erledigt seinbittim ich bin alle [o erledigt]4) ling (harfi ile \bitmek) auslautenkelime e harfi ile biter das Wort lautet auf e aus1) wachsenmantar gibi yerden \bitmek wie Pilze aus dem Boden schießen -
2 bitmek bilmeyen
nicht enden wollend -
3 bitmek
зака́нчиваться ко́нчиться* * *I - er1) конча́ться, иссяка́тьsu bitti — вода́ ко́нчилась
2) ока́нчиваться, заверша́тьсяtoplantı saat ikide bitti — собра́ние зако́нчилось в два часа́
3) обесси́леть, выбива́ться из силuykusuzluktan bitmek — е́ле держа́ться на нога́х от бессо́нницы
4) -e разг. быть без ума́ от кого-чего••IIрасти́, прораста́ть -
4 bitmek
бетү; туктау; зураю -
5 bitmek
v. end, come to an end, finish, be at an end, expire, run out, adore, be very fond of, break off, break up, cease, conclude, die down, drop, end off, end up, fag, lapse, lay off, leave off, be out of smth., quit, sprout, stop, surcease, terminate -
6 bitmek bilmemek
v. drag on -
7 bitmek bilmeyen
adj. endless, everlasting, prolix -
8 bitmek bilmeyen acı
n. a running sore -
9 bitmek bilmeyen konuşma
n. no end of talk, screed -
10 bitmek bilmez
adj. unsparing -
11 bitmek üzere
adv. in the pipe line -
12 bitmek üzere olmak
v. run low -
13 bitmek
bitmek1 <- er> enden, zu Ende gehen; aufhören; Bau usw fertig ( oder vollendet) sein; aufgebraucht sein; fam ganz weg (= berauscht) sein (von); (-den) sich nicht mehr auf den Beinen halten können (vor Müdigkeit);bitmek2 <- er> wachsen -
14 bitmek
bidawîbûn--------dawîlêhatin--------kutabûn--------kutahî bûn--------qedan--------qedîn--------tewa bûn -
15 bitmek
1. Qüvvədən düşmək; taqətdən düşmək2. Qurtarmaq3. Bitmək (bitki; tük) -
16 bitmek
I1) конча́ться, иссяка́ть2) обесси́ливать, устава́тьIIрасти́, прораста́ть -
17 bitmek
2. УХЫН -
18 bitmek
ухын -
19 bitmek
Schreiben(bitmak)Wachsen, gedeihen; schreiben; sich retten -
20 bitmek
بقل
См. также в других словарях:
bitmek — 1. nsz, er 1) Bitki, tüy, saç vb. şeyler çıkıp yetişmek Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda? F. R. Atay 2) Beklenmedik zamanda ortaya çıkmak Aynı anda sahnenin her yerinde birden bitiyor, bir şarkıcıdan çok bir göz bağcıya benziyordu.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bitmek tükenmek bilmemek — bir türlü sonu gelmemek, eksilmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
bitmek — yazmak, tahrir, terkim (bitmak) nabit, neşv u nema bulmak, yazmak, bitilmek, halas olmak, tükenmek, yapılmak, îmal olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
berabere bitmek — oyun veya yarışma aynı sayının alınmasıyla sonuçlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
eriyip bitmek — üzüntü ve sıkıntıdan çok zayıflamak O zaman da ben kahır yüzünden eriyip bitmiş olacağım. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
pili bitmek — 1) aşırı yaşlanmak Seksenini aştıktan sonra da pili bittiği için doğal bir ölümle öldü. T. Uyar 2) gücü kuvveti kesilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
mantar gibi (yerden) bitmek — birdenbire veya kendiliğinden ortaya çıkmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
sakalı bitmek — tkz. (bir işin) bir iş sürüncemede kalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
tepesinde bitmek — 1) (birinin) istenmediği hâlde birinin yanına gelip ayrılmak istememek, türlü isteklerle canını sıkmak, rahatsız etmek 2) (birinin) ansızın yanına gelmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş (birinde) bitmek — işin bitmesi veya sorunun çözümü birine bağlı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
iş (birinden) bitmek — işin sonuçlanması ondan beklenilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük